Teşekkür
Kabul edilebilir pek çok tanımı olsa da, sanatın en temelinde bir iletişim yöntemi olduğunu düşünüyorum. Kendini ifade etmek durumunda ve iç güdüsünde olan insanın, bilimsel ya da gündelik ifadelerle anlatamadığı boşlukları anlatmaya çalıştığı, olmazsa olmaz bir dili bence sanat. Kitapta, şiirlerle beraber kullanılan eserlerin, kullanmaya çalıştığım bu dili oldukça kuvvetlendirdiğini düşünüyorum. Paylaşmanın bu denli zor olduğu günümüzde, bana eserlerini kullanma hakkını veren ve karşılaştığım zorluklara çözümler bulmak için ellerinden geleni yapan dostlarım, Derya Güçlü, Aybars İnceoğlu, İnanç Gezen, Arzu Aybat Yaşar, Bahadır Yıldız, Suat Önal, Selma Hekim ve Taylan Öner'e çok teşekkür ederim.
Öte yandan web sitesinin yapımından, kapak tasarımına, görsel seçimlerinden yazım kontrollerine kadar fikirleri ve yardımlarıyla bana destek veren dostlarım; Cevdet Aksaç, Fatma Avcı, Nazmiye Güçlü, Cansu Yalnız, Ezgi Aktaş ve Tolga Meriç'e ayrıca teşekkür ederim. İyi ki varlar.
*
Bir kaç cümle de kitabın ortaya çıkışıyla ilgili yazmak istiyorum. Şiir insanların en karmaşık duygularla yaklaştıkları sanat dallarından bir tanesi. Hem sevilir hem sevilmez ilginç bir yerinde toplumun. Bu kitabın oluşum sürecinde kendi içimdeki şiiri bulduğuma şaşırdığım gibi, hiç tahmin etmediğim kadar fazla insanın da şiire ne kadar yakın olduğunu – şiirin bize ne kadar yakın olduğunu gördüm ve herkesin içinde şiirleri olduğuna inandım.
"Kalbinde yeşil bir dal saklarsan oraya şarkı söylemeye bir kuş mutlaka gelecektir." yazıyordu, çocukken ablamın odamızdaki kitaplığa astığı bir kağıtta.
Sanırım şiir de bu kuş gibi;
Zaman zaman gelip
İçimizdeki şarkıları söylüyor.
Ali Can Güçlü